İTÜ'de bu yıl Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği bölümü açılıyormuş. Eminim ileriki yıllarda bu bölüm başka üniversitelerde de açılacaktır.
Gelecek için güzel ve gerekli bir adım, inşaallah ona göre istihdam edilir ve çalışma fırsatı bulurlar, akıbetleri bizim bölüm gibi olmaz. Bilgisayar ve İnternet'in yeni yeni palazlandığı 90'ların sonunda biz de yeni açılan Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi bölümüne girmiştik. Hem de öyle böyle bir puanla değil ilk 7000'e girerek.
Sonra neredeyse üniversitesi olan her ile bu bölümden açılmaya başlandı. Bölüm bildiğin uçuşa geçmişti. Ne de olsa ihtiyaç çok, atanmak garantiydi. Son yıllarda ise birçok yerde kontenjanını dolduramaz hâle gelirken teker teker kepenk kapatmaya başladı.
Böyle olacağı baştan belliydi çünkü biz de göreve başladığımızdan beri pek gün yüzü görmedik. Bölümle alakasız işler yaptık. En ilginci de aslında bütün çocukların bilgisayar bildiği ve bizim gereksiz oluşumuzdu. Her ne hikmetse çocuklar Türkçe de biliyor ama haftada en fazla gördükleri ders de o. Demek ki Türkçe bilmiyorlar, bu arada hakikaten de bilmiyorlar. Sorunlar hep basit ve temel değil midir zaten?
Demem o ki amele mantığıyla yönetilen yerlerde, teknolojiyle ilgili bölümlerin (üreten ya da geliştiren tarafında olmadığımız için) alakasız işlerde çalışma (daha da kötüsü çalışamama) gibi bir handikapı var. Hatta bölüm ismi ne kadar uzun ve havalıysa o derece istihdamı zor oluyor. Bakınız: Moleküler Biyoloji ve Genetik. Halbuki puan bile istemeyen kısa isimli Arıcılık gibi bölümler çok daha uygulanabilir bir alana sahip. Ne de olsa hepsinden önce tarım vardı ve hep olacak. Ne ekersen onu biçersin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder