14 Mart 2019 Perşembe

Adamlar


Avrupa'ya gidip gelen Jön Türkler cümleye hep aynı kelimeyle başlar: Adamlar. Adamlar şöyle yasalara uyuyor, böyle insanlara saygılı, o biçim iş ahlakına sahip, yok efendim yere tükürmüyor, yok trafik kurallarını asla çiğnemiyor... Bu güzel hasletler bizde olmadığı için Avrupa gören masum köylünün ağzı açık kalabiliyor. Halbuki bu özellikleri robotlarda da görebilirsiniz. Robotlar nasıl programlanırsa öyledir. Monotondur, renksizdir.

O adamlarda köyünüzün cahilindeki sıcaklığı, muhabbeti, yardımlaşmayı bulamazsınız. Çalışmaktan o derece makineye bağlamıştır ki her gün dişlilerini yağlamak için su gibi alkol tüketir. Soğuk ve yalnızlaşmıştır. Dışarıdan çok cool gözükse de aslında hisleri körelmiştir. İki kelam laf etmez, serin serin yüzünüze bakar. Birçoğu ısmarlamak nedir bilmez. Alman hesabında herkes kendisi öder. İngiliz dediğin zaten cimrinin önde gidenidir. Hayır hasenat hiç bilmezler anca günah çıkartmak için pedere 3-5 € atarlar.

Kısaca siz bu "Adamlar"ın insanlığına değil robotluğuna hayransınız. Ayrıca bize asla yetişemeyecekleri bir özelliğimiz daha var ki sırf onun için yapay zeka üzerinde çalışıyorlar. O da kaypaklık. Ey Avrupa! Biz kaypaklığın kitabını yazdık kitabını!